İşitme Yetersizliği Destek Eğitim Programı

Yalnızca dört eğitim programı üzerine uzmanlaşmış özel eğitim merkezlerimiz, İşitme Yetersizliği Destek Eğitim Programı, Dil ve Konuşma Terapisi Destek Eğitim Programı, Özel Öğrenme Güçlüğü Destek Eğitim Programı ve Otizm Spektrum Destek Eğitim Programına sahiptir.

İşitme Yetersizliği Destek Eğitim Programı

Ankara İşitme Engelliler Rehabilitasyon Merkezimiz, hem anlama hem de konuşma becerilerinde güçlükler yaşayan öğrencilerimize hizmet vermektedir.
 
Ankara’da birden fazla özel eğitim rehabilitasyon merkezleriyle pek çok bölgeye ücretsiz servis hizmeti sunan özel eğitim merkezlerimizden ücretsiz değerlendirme talep edebilir ve karşılaştığınız problemler için bizleri arayabilirsiniz.

Eğitim Programımız

M.E.B.’e bağlı ve alanında uzman özel eğitim öğretmenleriyle, davranış terapisi çalışan psikologlar ve Hacettepe Üniversitesi mezunu dil ve konuşma terapistleriyle çalışır.

Her bir birey için özel olarak eğitim programı oluşturulmakta ve o program dahilinde eğitimler verilmektedir.

İşitme yetersizliği  bireylerin %95’i doğum anında veya doğum öncesinde, %5 kadarı ise dil ediniminden sonra oluşur.”

İçindekiler

İşitme Yetersizliği Nedir?

İşitme yetersizliği doğum öncesi, doğum sırasındaki veya doğum sonrası nedenlere bağlı olarak bireyin duyma sistemine geçici ya da kalıcı olarak verdiği hasarlara verilen bir isimdir. İşitme organında yaşanan yetersizlikler sonucunda birey kelimeleri duyamaz hâle gelmektedir. Buna bağlı olarak işitme yetersizliğine sahip birey, anlama ve kavrama güçlükleri çekmeye başlamaktadır. İşitme yetersizliği sonucunda bireyin; sosyal, akademik, duygusal becerileri sekteye uğramaktadır. İşitme yetersizliği doğum öncesi, doğum anı ve sonrası nedenlere bağlı olarak gelişebilir. Doğum anında işitme yetersizliğine sahip olan bir bireyin dil kazanımı oldukça güç olacaktır. Dil kazanımı olmadığı için de sosyal problemler yaşaması olasıdır. Bu yüzden işitme yetersizliği belirtileri fark edildiği anda, doktora gidilmesi ve ardından özel eğitim alması gereklidir.

Yetersizliğinin Belirtileri

İşitme kaybı yani işitme yetersizliğinin belirtileri birden fazla olabilir. Sadece tek bir işitme yetersizliği belirtisinin olması da bireyi işitme yetersizliği tanısı alması için yeterli olmayabilir. 

Bebeklik döneminde işitme kaybı belirtileri;

  • Yüksek seslere kayıtsız kalma,
  • Sesin yönünün tespitini yapamama,
  • Agulama dönemini geçtiği halde yeni sesler türetememe, kopyalayamama,

Ergenlik çağına gelmiş çocukta işitme kaybı belirtileri;

  • Dudak okumaya çalışma,
  • İletişim becerilerinde gerileme,
  • Kolay sinirlenme,
  • İletişim kurmaktan çekinme,
  • Temel cümleleri anlayamama.

Genel olarak işitme yetersizliği belirtileri;

  • Çocuğun göz gördüğü alan haricinde kalan kişilerin konuştuğunu fark edememe böylelikle yerini saptayamama,
  • Radyo, televizyon, hoparlör gibi ses veren cihazlara diğer normal bireylere göre daha yakın oturma,
  • Televizyon, radyo ve müzik aletinin sesini normalin üzerine çıkararak dinleme,
  • Dudak okumaya çalışmaları,
  • Ağrıdan şikayet etme,
  • Kulakta ve çevresinde kızarıklık,
  • Kulakta akıntı,
  • Kulaklarını sık sık ovalaması ve çekiştirmesi,
  • Sözcük dağarcığı azlığı,
  • Telaffuz bozukluğu,
  • Çok yavaş sesle konuşma,
  • Aşırı bağırarak konuşma,
  • Telefonda konuşurken karşısındaki kişiye cevap verememe durumu ya da sürekli olarak kulak değiştirerek konuşma,
  • Yüksek sesli bir ortamda veya trafikte korna seslerine tepki verememe gibi durumlar görülüyorsa işitme yetersizliği belirtilerine giriyordur.

İşitme Yetersizliğinin Nedenleri

İşitme yetersizliği nedenleri bireylerin %95’i doğum anında veya doğum öncesinde, %5 kadarı ise dil ediniminden sonra oluşur. İşitme yetersizliği doğum öncesi, doğum anı ve doğum sonrası nedenlere bağlı olarak oluşabilir. 

İşitme yetersizliği Doğum Öncesi Nedenleri:

  • İşitme yetersizliği genetik veya çevresel faktörlere bağlı olarak gerçekleşmektedir.
  • Annenin doğumdan önceki zamanda geçirdiği enfeksiyonlara veyahut kızamık, kabakulak, sarılık gibi hastalıklara bağlı olarak,
  • Doğumdan önceki dönemde annenin tıbbi görüntüleme cihazlarından aldığı radyasyon veya farklı ışınlara maruz kalması sonucu (röntgen, EMAR vb.)
  • Doğumdan önceki dönemde annenin sinir sistemini etkileyecek ilaçlar ya da alkol, sigara gibi bir takım zararlı maddeleri kullanması,
  • Doğum öncesinde annenin aldığı darbeler, kazalar vb. olaylar,
  • Anne veya babadaki kan uyuşmazlıkları, genetik veya çevresel faktörler, akraba evliliği gibi durumlar doğum öncesi işitme yetersizliğine yol açacak nedenlerdendir.   

İşitme yetersizliği Doğum Anı Nedenleri:

  • Bebekte, doğum sırasında meydana gelen kordon dolanması, oksijensiz kalma vb. sebeplerden dolayı,
  • Normalden erken gelen doğum yüzünden,
  • Bebeğin sarılık yüzünden kan değişimi olmasından,
  • Doğum sırasında baş, boyun ve kulakta doğum aletlerinin (vakum vb.) verdiği hasar nedeniyle işitme yetersizliği oluşmaktadır.

İşitme yetersizliği Doğum Sonrası Nedenleri:

  • Kulağın bölümlerinden olan iç veya orta kulağın yapısında zedelenme veya darbe meydana gelmesi,
  • Çocuğun geçirdiği havale, menenjit, kızamık gibi hastalıklara veya enfeksiyonlara bağlı olarak,
  • 12 haftadan fazla süren ve kolay geçmeyen kronik orta kulak iltihabı (otit)
  • Çocuğun geçirdiği kazalar, darbeler, yaralanmalar (kafatası yaralanmaları veya kırıkları, çatlakları, baş ya da kulağa güçlü bir darbe, yüksek sese denk gelme ve kulağa sokulan zarar verilebilecek cisimler veya maddeler) işitme yetersizliğine yol açabilmektedir.
  • Çok yüksek sesli müzik dinlenmesi.

“İşitme yetersizliğine sahip olan bireyin eğitim göreceği merkezde mutlaka dil ve konuşma terapistleri yer almalıdır.”

İşitme Yetersizliği ve Özel Eğitim

İşitme yetersizliği eğitimi, özel eğitimin ana dallarından birisidir. İşitme yetersizliğine sahip bireyler özel eğitimden yararlanmanın yanı sıra, kaynaştırma eğitiminden de yararlanabilmektedirler. İşitme yetersizliği konusunda özel eğitim bireye birçok yönlü beceri katmaktadır. Bunlardan en önemlisi öz bakım becerilerinin kazandırılması ve ilköğretime hazır bir duruma getirilmesidir. Duygusal ve sosyal becerileri de özel eğitimde işitme yetersizliği eğitim programının amaçları arasındadır. İşitme yetersizliğine sahip bireyin gerekli değerlendirmeleri yapıldıktan sonra, özel eğitim merkezinde eğitimi sağlanmaktadır.

İşitme Yetersizliği Olan Öğrencilerin Eğitimi

İşitme yetersizliğine sahip öğrencilerde eğitim, tek bir duyuya bağlı kalmayarak birden fazla becerinin hedeflenmesi amacıyla oluşturulur. İşitme yetersizliği eğitimi, bireyin doğru tanılanması yaptıktan sonra oluşturulur. Tanılama konusunda Türkiye’de Rehberlik ve Araştırma Merkezleri görev almaktadır. Rehberlik ve Araştırma Merkezi’nin oluşturmuş olduğu Bireysel Eğitim Planını baz alarak öğrencilerin eğitimi gerçekleşir. 

İşitme yetersizliğine sahip çocuğun eğitim olanaklarına bakıldığında; özel eğitim merkezleri, yatılı özel eğitim okulları, gündüzlü özel eğitim kurumlarıdır. Bu kurumlar özellikle işitme yetersizliğine sahip bireyleri eğitimine yönelik çalışmalar yapmaktadırlar. Eğitim ortamı ve düzenlemeleri yetersizlikten etkilenmiş bireylere yöneliktir. 

İşitme yetersizliği olan öğrencilerin eğitimini genel eğitim okulları da verebilir. Türkiye’de bazı proje bazlı okulların özel eğitim sınıfları bulunmaktadır. Bu sınıflar, özel olarak işitme yetersizliğinden etkilenmiş kişilerden oluşmaktadır. Genel eğitim okullarında kaynaştırma uygulamaları da yapılabilmektedir. Fakat özel eğitim okullarında; aile eğitimi, olanaklar, özel servisler, birden çok eğitici personel bulunduğundan Türkiye’de işitme yetersizliğinden etkilenmiş çocukların eğitiminde özel eğitim okulları daha aktiftir.

İşitme Yetersizliğine Bağlı Konuşma Bozuklukları

İşitme yetersizliği, tek başına işitme duyusuna değil aynı zamanda diğer becerilerin de körelmesine sebep olabilen bir yetersizliktir. Yetersizliğe bağlı oluşan bozukluklara da işitme yetersizliğine bağlı konuşma bozuklukları denir. Doğumdan itibaren işitme yetersizliğine sahip bireyin, duyma duyusunda sorun yaşayacağından bebeklikte konuşma döneminin bir parçası olan taklit dönemini kaçırması olasıdır. Bu yüzden çocukta oluşan işitme kaybının erkenden tanı alması, işitme yetersizliğine bağlı konuşma bozukluklarının önlenmesinde rol oynayabilir. İşitme yetersizliğine bağlı konuşma bozukluklarında eğitim, özel eğitim merkezleri tarafından verilmektedir. Her özel eğitim merkezinin dil ve konuşma terapisti yoktur. Dolayısıyla işitme yetersizliğine sahip olan bireyin eğitim göreceği merkezde mutlaka dil ve konuşma terapistleri yer almalıdır. Konuşma bozuklukları,  dil ve konuşma terapisti haricinde bir uzman tarafından iyileştirilemez.  Konuşma bozukluklarının çoğu bebeklik döneminden itibaren işitme yetersizliğine sahip olmuş bireylerde gözükmektedir.

İşitme Yetersizliği Olan Bireyler

İşitme yetersizliği olan bireyler gerekli düzeltmelere rağmen özel eğitimi gerektirecek kadar işitme yetersizliğine sahip olan bireylere denir. İşitme yetersizliğinin sınıflandırılması yetersizliğin derecesine, çıkma zamanına, sebebine, oluş yerine ve konumuna, oluş biçimi ve süreğenliğine göre şekillenmekte ve yapılmaktadır.

İşitme yetersizliği çoğunlukla kalıcı olduğundan, işitme yetersizliği olan bireylerin ailelerinde baskı hissedilmektedir. 

İşitme Yetersizliği Olan Bireylerin Eğitimi

İşitme yetersizliği olan bireylerin eğitimi, okul öncesinde sosyal olarak sağlıklı bir iletişim kurulmasını sağlamaya yöneliktir. Dil gelişimi bu dönemde çok önemli olmasının yanı sıra, diğer becerilerin de geliştirilmesi okul öncesi dönemden başlayarak çok önemlidir. Her yetersizlikte olduğu gibi erken tanı ile kritik dönemlerin atlanmaması gereklidir. İşitme yetersizliği olan bireylerin eğitimi etkin bir planlama gerektirir. Eğitim süreçlerinin daha sonrasında eğitsel değerlendirmeye tabi tutularak eğitim sürecinin bireyin eğitiminde ne kadar başarılı olduğu ölçümlenmelidir. 

İşitme yetersizliği olan bireylerin eğitiminde kullanılan başka bir eğitim yöntemi kaynaştırma uygulamasıdır. İşitme yetersizliği olan bireylerin kaynaştırma eğitiminde çocuğu gözlemlemek, diğer arkadaşları ile etkileşimlerini incelemek,  sosyal toplum içerisinde uygun davranış biçimleri sağlamasını amaçlayan bir uygulamadır. Akranları ile girdiği karşılıklı etkileşimler sonucunda çocuğun birçok yönden gelişimini sağlanır. Uzmanlar tarafından işitme yetersizliği olan bireylerin eğitiminde kaynaştırmanın yararlı olduğu savunulmuştur.

İşitme yetersizliği olan çocuğun eğitiminde çevre düzenlemesi yapılmalıdır. Çevre düzenlemeleri yapılması, akustik düzenlemeler ve işitme cihazının temin edilerek çocuğun kulağında kaliteli bir şekilde konuşma seslerinin alınması gerekmektedir. İşitme yetersizliği olan bireyin eğitimi aile ve okul arasında karşılıklı etkileşim ile sürdürülmelidir.

Scroll to Top

Sosyal Medya

Bizi Takip Edin…

Call Now Button