Özgül öğrenme güçlüğü (ÖÖG) hayat boyu devam eden nörolojik kökenli gelişimsel bir bozukluktur. Nedenlerine bakıldığından en belirleyici faktörün genetik faktör olduğu görülmektedir. Günümüzde beyin görüntüleme çalışmaları ile öğrenme güçlüğünün nörolojik yapısına dair bilgiler artmıştır. Yapılan birçok araştırma, ÖÖG erken belirtileri olarak, işitsel bellek, görsel bellek, motor koordinasyon, dil, organizasyon, zaman algısı alanlarında güçlükler olarak belirtilmiştir.
ÖÖG ‘de erken tanı, erken müdahale şansı tanımaktadır. Erken müdahalenin bireylerin akademik, psikolojik, sosyal ve duygusal alanlarda yaşanılan problemleri en aza indireceği düşünülmektedir. öğrenme güçlüğü ilk olarak 1896 yılında Dr. Morgan tarafından kelime körlüğü olarak ifade edilmiştir. Öğrenme güçlüğünün şemsiye bir terim olup dinleme, konuşma, okuma, yazma, akıl yürütme ile temel matematik yeteneklerinin ediniminde ve kullanılmasında ikincil olarak ise kendini kontrol edebilme , sosyal algılama ve etkileşim sorunları yaşayan, örgün eğitime devam etmesine rağmen yaşına ve zekâsına uygun başarı gösterememe biçiminde kendini gösteren bir bozukluk olduğunu söylemek mümkündür. Bu bozukluğun her birey için doğuştan olduğu ve çoğu zaman Dikkat Eksikliği Ve Hiperaktivite Bozukluğunun da öğrenme güçlüğüne eşlik ettiği bilinmektedir.
İçindekiler
Öğrenme Güçlüğü Alt Tipleri Nelerdir?
Okuma sorunlarını ifade eden(disleksi)
Yanlış yada hiç okuyamama ,ses-hece yada kelime atlama-ekleme,okurken bazı sesleri tanıyamadığı için uzun beklemeler yapma,heceleyerek okuma ,bazı kelimeleri tekrar ederek okuma,noktalama işaretlerine dikkat etmeden ritimsiz bir okuma yapma,gözle takip becerisinde yetersizlik ve dolayısıyla yazılı metni parmakla yada kafasını sağa sola hareket ettirerek takip etme
Yazma Bozukluğu (Disgrafi)
Yazılı ifadede bozukluk olarak ifade edilen disgrafi, yazma becerilerinin öğrencinin zekâsına, yaşına ve aldığı eğitime göre beklenenden daha düşük olma durumudur.Disgrafisi olan bireylerin özellikleri şu şekilde sıralanabilir.
Harflerin şekil, büyüklük, birbirine oran ve eğimlerini doğru ayarlayamama , sözcükler arasında uygun boşluk bırakamama , satır takibi yapamama,yazarken doğru oturma biçimi ile vücudunu konumlandıramama, kâğıt-defter konumunu ayarlayamama, kalemi uygun tutamama. Kelimedeki harf-hece sayısının tam olmaması, harf-hece atlama, harf-hece ekleme, harf-hece değiştirme, Yazım ve noktalama kurallarına uymama .
Yazı yazmada hatalar, gramer ve noktalama işareti hataları, zayıf paragraf düzeni ve çirkin el yazmaları disgrafinin en belirgin özellikleridir. Bu çocuklar, yaşı, ölçülen zekâ düzeyi ve alınan eğitimleri ile uyumsuz yazma kabiliyeti gösterirler.
Aynı zamanda yanlış veya okunamayan el yazmaları, harf mektupları, kelimeler ve sıçramalar, ters yazmalar, bileşik yazmalar, kelime ayrımları, kelime yerleştirmelerinde hatalar vardır.
Dolayısıyla başarılı bir okul performansı için yazı yazma becerilerinin önemi büyüktür. Yazısı zayıf olan öğrenciler normal müfredatın akademik taleplerini karşılama yeteneğinde zayıf olur.
Yazısı zayıf bir çocuğa yazılı bir ödev verildiğinde ödevi tamamlayamaz veya verdiği ödev öğretmen tarafından okunamaz. Örneğin güzel el yazısı ile yazılmış bir ödev, çirkin bir yazı ile yazılmış olandan daha yüksek bir notla değerlendirilir. Görüldüğü gibi çocuğun yaklaşımı, bilgi kazanımı ve okuldaki başarısı el yazısı tarafından etkilendiğinden, onun bu temel becerideki başarısı önemlidir.
Ayrıca yazmadaki yetersizlikler bir metin oluşturmayla ilgili yüksek seviyeli düşünme süreçlerini olumsuz yönde etkilemektedir ve yazma sürecinin stresinden dolayı öğrencinin motivasyonu kaybolmaktadır.
Matematik Bozukluğu (Diskalkuli)
Sayı kavramlarını ,sayma ilkelerini ve aritmetiği öğrenme ve anlamada basit matematiksel kavram ve becerilerin ediniminde (alma, kavrama, işleme ve aktarmada) kalıcı bir zorlanma sözel problemleri yorumlamada güçlük ile kendini gösterir.Diskalkuli (Matematik öğrenme sorunu)yaşayan bireylerin genel özellikleri ise şöyledir:
Yavaşlık:Diskalkuli yaşayan birey yaşıtları ile karşılaştırıldığında matematik sorularına geç cevap verir ve yavaştır.
Dokunarak sayma: Zihinden hesaplamada güçlükler yaşar ve basit toplama işlemlerinde parmaklarını kullanır. Yaşıtlarının zihinsel hesaplama yaptığı yerde çentik işaretlerini kullanır. Tahmin etmede ve yaklaşık cevaplar vermede güçlük yaşar.
Matematiksel dilin kullanımında güçlükler: Matematiksel işlemler hakkında konuşmayı güç bulur. Anlamadığı halde soru sormaz. Sözel problemleri yorumlamada hata yapar. “Eşittir” ile “-den daha büyüktür” gibi terimleri karıştırır.
Matematikte bellek güçlükleri: Daha önce iyi öğrendiği işlemleri çok hızlı unutur. “+” gibi sembollerin anlamını hatırlamada sorunlar yaşar. 4×7=28 gibi bir cevap için tüm çarpımları ezbere okur. Zihinden matematik işlemlerinde güçlük çeker, cevabı bulmadan soruyu unutur.
Sıralama ile ilgili güçlükler: Sayarken sayıların sırasını karıştırır. Çarpım tablosunu okurken sırayı karıştırır: 2 kere 2 eşittir 4, 2 kere 3 eşittir 6, 2 kere 4 eşittir 8 (bir önceki cevaba 2 ekliyor). Çok basamaklı bir işlemde işlem basamaklarını hatırlamada güçlük çeker.
Yer ve uzamsal organizasyonlarla ilgili güçlükler: 21 ile 12 yi karıştırabilir , dönüşümlü olarak birini diğerinin yerine kullanır. “+” ve “×” işaretlerini karıştırır. Bir sayfada çalışırken ve hesaplama yaparken sayfayı düzgün kullanamaz. “6-2” ile “2-6” farklarını karıştırarak iki durum için de “4” cevabını verir. Sayıları yuvarlamada güçlük çeker. Analog saatleri okumakta zorlanır.
Anlama yerine taklit ve ezbere dayanma: Toplama işlemini mekanik olarak yapabilir ancak işlemi nasıl ve niçin yaptığını açıklayamaz.
Sosyal öğrenme sorunlarını ifade eden(Sözel olmayan öğrenme güçlüğü-Dispraksi)
Sözel olmayan öğrenme güçlüğü (Dispraksi) sözel becerilerin göreceli olarak korunmasına karşın, algısal ve mekansal beceriler gibi sözel olmayan alanda belirgin yetersizliklerin görüldüğü bir durumdur.Sözel olmayan öğrenme güçlüğü gösteren bireylerin genel özelliklerini;Motor hareketlerde eksiklik yada yavaşlık,Oyunu kurallarını takip etmede zorlanma ,arkadaşlık ilişkilerini yönetebilmede başarısızlık,Denge koordinasyon sorunları yaşama şeklinde sıralamak mümkündür.
Yukarıda bahsedilen bozuklukların biri yada bir kaçı aynı bireyde görülebilir. Genellikle erkekler de kızlara oranla daha fazla görülmektedir.